Yüzyıllar önce insanlar “neredeyse cennet benzeri bir yaşam süregelmekteydi dünya üzerinde. Tehlikeler ve zorluklar var olmasına vardı, ama kimsenin tartışmaktan ölmesi vakıa değildi. Sonra ansızın neşeli günler bıçakla kesilmiş gibi bitti ve kamp ateşi başında şarkı söyleyip dans ederek, ağız şapırdatıp geğirerek geçirilen romantik saatlerin sonu geliverdi; çünkü Thales, Aristoteles, Platon ve Lao Tzu gibi hizipçiler ortaya çıkıp gündelik hayatın gereklilikleri dışında başka şeyler üzerinde kafa yormak istedi. Sloganları şuydu: Hayat sadece yaşamak için değildir, hayatın aynı zamanda açıklanması gerekir. Kısa Yoldan Felsefe, felsefeye giriş ya da kısa felsefe tarihi kitaplarından biraz farklı. Düşünürlerin dünyevi bilgeliklerini, onların düşüncelerinin ardındaki yaşamlarıyla birlikte ele alıyor. Böyle olunca da zevkle okunacak, hiç sıkmayan, epey eğlendirici bir kitapla karşılaşıyoruz. Sadece Batı dünyasından değil, Uzakdoğudan da bilgelerle buluşturuyor bizi Zittlau. Dostlarını ve hasımlarını, kadınlarla ilişkilerini, seks yaşamlarını, sistemlerini, çektikleri numaraları ve bugün bizim için ne anlam ifade ettiklerini esprili bir dille anlatıyor. Bir solukta okunacak, uzun süre akıldan çıkmayacak bir kitap!